YOLDA OLMAK: TRE - 016 DEDEGÖL DAĞI (2992 M.)

Rotaları aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!

Dedegöl Dağı, Isparta'nın doğusunda Yenişarbademli ilçesi sınırı içerisinde 2.992 m. yüksekliğiyle Isparta ilinin en yüksek dağı. Bilinen 15 km uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası'da bu dağ içerisinde yer alır. Dedegöl Dağı, Batı Toroslar orojenik kuşağı içinde yer alan ana hatlarıyla güneyden kuzeye ve kuzeybatıya doğru uzanış gösteren en yüksek noktası 2992 m olan bir dağdır. Kuzey güney doğrultusunda yaklaşık 12 km uzunluğa, doğu-batı doğrultusunda ise 5-6 km genişliğe sahiptir. Dedegöl Dağı, tektonik olarak Türkiye’nin en aktif alanlarından biri olan “Isparta Açısı” içinde, bu alanının doğu kesiminde yer almaktadır. Dağın en yüksek noktası Dedegöl Tepe (2992 m) zirvesidir. Kartal Tepe (2983 m), Karçukur Tepe (2932 m) dağın diğer yüksek tepeleri arasındadır. Kaynak : Vikipedi

Dedegöl Dağına gitmek üzere, Antalya'dan sabah 05:00 sularında hareket ediyoruz. Henüz hava aydınlanmamıştı. Güneşin doğuşunu Kovada Gölünde yakalayabilmek umuduyla hareket ediyoruz. Ancak Yeşilkaraman dolaylarında doğmaya başlayan güneş ile, Kovada Gölünde yakalamayı düşündüğümüz güzel fotoğraf kareleri umudumuz yıkılıyor. Dedegöl Dağı tırmanışına başlayacağımız Melikler Yaylası'na Antalya'dan ulaşmak için iki alternatif bulunmaktadır. Bir tanesi anayoldan ayrılmadan, Isparta ve Eğirdir üzerinden gitmek. Diğeri ise Karacaören Barajından sonra ki Sütçüler yol ayrımına saparak, Kovada Gölü kıyısından Eğirdir istikametine devam edilerek ulaşılabilmektedir. Eğirdir'den sonra bu rota (http://tr.wikiloc.com/wikiloc/view.do?id=14369739)takip edilerek Melikler Yaylasına ulaşmak mümkündür. Zamanlama olarak ikisi de birbirine yakın olmakla birlikte, 2. rota daha kısadır. Görsel olarak daha keyifli olan Kovada Gölü kıyısından geçen rotayı takip ederek Melikler Yaylasına ulaşıyoruz. Antalya'nın bunaltıcı sıcaklarından kaçarak geldiğimiz Melikler Yaylasında yağmurlu ve rüzgarlı bir hava karşılıyor. Neredeyse bir kaç metre ötesini göremeyecek kadar sis çöküyor. Zirvenin soğuk olacağını tahmin etsek de, Melikler Yaylasında böyle bir hava ile karşılaşacağımız hiç aklımıza gelmemişti. Bir süre faaliyeti gerçekleştirip gerçekleştirmeme konusunda tereddüt dahi yaşıyoruz. Ancak yarı yolda dönmeyi dahi göze alarak faaliyetimize başlıyoruz. Genellikle faaliyetler öncesinde bir klavuz rota çizerek telefona yüklerdim. Ancak havanın açık olacağı ve zirveyi görerek istikamet alıp ilerleyebiliriz düşüncesiyle bu faaliyet için böyle bir çalışma yapmamıştım. Sadece Dedegül Dağının faaliyet bölgesinin uydu görüntülerini oruxmaps uygulamasında hafızaya almıştım. Elimizde bunun dışında hiçbir yardımcı kaynak yoktu. Bir süre bariz bir şekilde belirgin olan patikayı izleyerek tırmanışa devam ettik. Ancak kayalık bir bölgede, çatallaşarak devam eden patikayla birlikte bir süre sonra, takip etmiş olduğumuz patikanın sonuna gelmiş olduk. Google Earth üzerinden incelediğim kadarıyla zirveye devam eden rota sağımızda kalıyordu ve biz rotadan biraz saparak sola doğru ilerlemiştik. Oruxmaps üzerinde yarım yamalak kayıt ettiğim uydu görüntülerini detaylı inceleyerek, sağımızda kalan patikayı görebilmeyi başarıyoruz. Doğaçlama olarak irtifa kaybetmeden sağa doğru yönelerek patikaya ulaşmaya çalışıyoruz. Bir kaç metre ötesini göremediğimiz sis bulutlarının arasında, zaman zaman karşılaştığımız kayalık bölgelerin etrafını dolanarak bir süre sonra zirveye doğru tırmanan patikaya ulaşıyoruz. Bundan sonrasında oldukça düzgün ve belirgin olan patika eşliğinde, yaklaşık olarak 3,5 saatlik tırmanışın sonunda zirveye ulaşıyoruz.

Zirveye ulaştığımızda da hala sis bulutları dağılmamış ve hiçbir manzara görünmemekteydi. Bir süre bekleyerek dağılır mı umuduyla zaman geçirsek de, malesef hiçbir değişiklik olmuyor. Zaman kaybetmenin anlamı olmayacaktı. Ancak zirveden fazla uzaklaşmadan öğle yemeğini molası verebileceğimiz kuytu bir nokta aramaya başlıyoruz. Yemek esnasında zaman zaman sis bulutları dağılarak manzara meydana çıkmış olsa da, malesef tamamen dağılarak bizlere uygun görüş açısını sağlamıyor. Yemek sonrasında fazla zaman kaybetmeden dönüşe geçerek Melikler Yaylasına doğru ilerliyoruz. 2700 rakımlara indiğimizde biraz manzara kendisini göstermeye başlıyor ve Beyşehir gölünü görebiliyoruz. Daha aşağılara doğru indiğimizde biraz daha dağılan sis ile birlikte ortaya çıkan manzara ile biraz yüzümüz gülüyor ve ruhumuz dinleniyor. Güle oynaya rahat rahat zaman geçirerek doğanın kucağında bir faaliyetin daha sonuna geliyoruz. 14:30 sularında ulaştığımız Melikler Yaylasından, Pınargözü'ne doğru hareket ederek, buz gibi suyun çıktığı mağaraya ulaşıyoruz. Açık bir havanın olduğu başka bir zamanda tekrar gelebilmek umuduyla bir zirve faaliyetimizi daha geride bırakıyoruz.