İŞİNİZE YARAYABİLİR TIKLAYINIZ! .mail: info@yabanhikayesi.com
HARİTALAR
Wikiloc : bisikletrotalari

Yayınlar, fotoğraflar ve içerikler izinsiz kullanılamaz!!!

2 Mart 2016 Çarşamba

TRE - 012 ZİYARET DAĞI (2824 M.)

Aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!




Ziyaret Dağı: Antalya'nın batısında yükselen, Beydağları sıra dizisi içerisinde ki dağlarımızdan bir tanesidir. Antalya'da batı yönüne bakıldığında Söğütcuması Köyü hizasında yükselen, masa şeklinde görülebilen, 2824 metre yüksekliğinde ki dağdır. Antalya-Korkuteli yolu üzerinden, Yazır Köyünü geçer geçmez sola dönülerek İmecik Köyüne varılır. İmecik Köyü meydanında ki Cami'nin solundan, Eren Dağı sol tarafta kalacak şekilde devam edilerek, Pozan Gölü geçilir ve Çakmak Yaylası'na ulaşılır. Antalya-Çakmak Yaylası rotasına buradan ulaşabilirsiniz. 
Arazi yolu, aslında daha yukarıda ve ileride olan Şımandır Yaylası'na kadar devam etmektedir. Ancak şu an yol karla kaplı olduğu için araçla devam etmeye uygun değildir. O nedenle aracımızı Çakmak Yaylası'nda bırakarak, yürüyüşümüze buradan başlıyoruz. Hava 0 derece ve hafif rüzgarla birlikte bu ısı daha düşük değerlerde hissedilmektedir. Yolu bir süre takip ediyoruz. Yol ayrımına geldiğimizde, sağa devam edilecek olursa, Seki ve Müren Yaylasına ulaşılarak daha öncesinde bisikletle yaptığımız Ant - 058 Rotasına çıkılabilmektedir. Ziyaret Dağı için sola dönerek Şımandır Yaylası istikametine doğru ilerliyoruz. Zirveye uzanan vadinin başından bakıldığında, vadi içerisinden devam eden klasik rota bulunmaktadır. Ancak bu alanın hem gölgede kalarak şiddetli rüzgar alması, hemde yoğun karla kaplı olması sebebiyle, sol tarafında kalan sırt üzerinden ilerleme kararı alıyoruz. Böylece hem güneşten fazla faydalanarak ısınacak, hemde iki taraflı manzara eşliğinde yürüyebilecektik. Rüzgarla birlikte sırt bölgesine ulaşarak güneş ışıklarının vurmasıyla, bir nebze de olsa ısınabiliyoruz. Önümüzde uzanan sırt üzerinde etrafımızı çevreleyen manzara ile birlikte ilerliyoruz. Zirveye uzanan ana tırmanış bölgesine yaklaşırken, önümüzde ki tepe noktasında, ilginç bir şekilde rüzgar kesiliyor ve üzerimizde ki montları çıkartma ihtiyacı hissediyoruz. Aynı zamanda karşıdan gelen yoğun sis ile birlikte ana zirveye doğru tırmanışa geçiyoruz. Sağımızda kalan uçurumun eşiğinden zirveye doğru tırmanmaya devam ediyoruz. Zaman zaman geriye döndüğümüzde, yükseldikçe ortaya çıkan uçsuz bucaksız eşsiz manzara büyüsü ile kısa molalarla dinleniyoruz. Aşağıda Pozan Gölü, hemen sağında Eren Dağı, devamında İmecik Yaylası ve sislerin arasından kafa gösteren Bakır Tepe ile Bereket Dağları. Daha sağa doğru dönerek devam ettiğimizde ise tamamen sislerle kaplanmış Pamuk tarlasını andıran muhteşem bir manzara. Tırmanışa devam ederek 12:30 sularında zirveye ulaşıyoruz. 360 derece akıl almaz uçsuz bucaksız eşsiz bir manzara. Uzaklarda ki Akdağlar ve Kızlar Sivrisi zirveleri tamamen karlar altında, deniz tarafı ise bütünüyle bulutların altında kalmış durumda. Oldukça zorlu bir tırmanışla ve sabah çok erken kalkarak yol almamız sebebiyle çok açıkmış durumdayız. Bir an önce güzel bir manzara bularak hemen öyle yemeğine oturuyoruz. Açık bir gökyüzü olsaydı, Alakır vadisi ve Tahtalı Dağı tarafında daha güzel bir manzara olacağını düşünüyorduk ama bulutlar sebebiyle Eren Dağı ve Pozan Gölü manzarasını karşımıza alarak çıkınlarımızı koyuyoruz ortaya. Kimin çantasından ne çıkarsa artık, ortada birleştirerek sohbet muhabbet ile birlikte çok fazla zaman kaybetmeden geçiştiriyoruz. Rakımı kontrol ettiğimizde, bulunduğumuz zirve 2804 metre görünüyor. Araştırmalarımızda Ziyaret Dağı zirvesinin 2824 metre olduğunu öğrenmiştik. Ve ileride görünün zirvenin daha yüksek olduğunu düşünerek, kontrol etmek üzere Serhat abi ile birlikte o tepeye yöneliyoruz. Vardığımızda 2824 Metreyi görerek, kayda alıyor ve bulutların müsaade ettiği kadarıyla etrafın panoramik fotoğraflarını çekerek dönüşe geçiyoruz. 
Dönüş rotası için aslında Alakır Vadisi yönüne doğru devam ederek Şımandır Yaylası üzerinden dönmeyi hedefliyorduk. Ancak o bölgenin tamamen sisler arasında kalmış olmasıyla, hiç kayıtlarına rastlamadığımız dağın Kuzey Batı yönünden inmeye karar kılıyoruz. Bu kararımızın oldukça riskli ve tehlikeli olduğunu bir süre indikten sonra anlıyoruz. Ancak geri tırmanmayı göze alamadığımız için riski göze alıyoruz. Bu yüzey oldukça dik ve tehlikeli. Karla kaplı alanlar çok dik ve kar olmayan bölgeler ise kaygan zemine sahip çarşak bölgesi. Barış, Serhat Abi ve Özgür karlı bölgeden ilerlemeyi tercih ederken, Onur ile ben kuru bölgeden inmeyi tercih ediyoruz. Karlı parkur için yeterli donanımım olmadığı için, karlı yüzey ürküttü ve oradan inmeyi göze almadım. Karsız bölgeden bir süre indikten sonra, karlara ulaştığımızda, olduğumuz nokta da tehlikeli bir hal almaya başladı. Barış ve Serhat abi de, kazma ve krampon olduğu için onlar rahat bir şekilde diğer yüzeyden inişlerini tamamladılar. Onlara doğru baktığımda aynı hizada olduğumuzu fark ediyor ve yatay ilerleyerek onlara doğru yöneliyoruz.  Henüz dağın batı yüzeyinde olduğumuz için, oldukça dik olsa da, yumuşak kar yüzeyinde bir süre, topuk ve yan basarak rahatlıkla ilerleyebiliyoruz. Fakat Kuzey yüzüne doğru ilerledikçe kar sertleşiyor ve topuklarımız kara saplanmakta zorlanmaya başlıyor ve dik yüzey daha da ürkütücü bir hal alıyor. Daha fazla ilerlemeyi göze alamıyor ve Barış'a seslenerek kazma ile bizi karşılaması için yardım istiyorum. Serhat abi ile birlikte bize doğru yöneliyor ve yaklaşıyorlar. Sert kar yüzeyinde baton yardımıyla basacak çukurlar açmış ve ayakta durabilmiştim. Onur ise arkamdan izleri takip ederek bana yaklaşmaya devam etmekte idi. Serhat abi ve Barış, daha tecrübeli oldukları için, hem karlı zeminde yürümekte, hemde hareket etmekte daha rahat davranıyorlardı. Serhat abi çantasında krampon olduğunu ve takmak istersem verebileceğini söylediğinde hiç tereddüt etmeden takayım dedim. Krampon bu zeminde büyük rahatlık ve güven sağlamıştı. Bir anda çok rahat hareket edebilir duruma geldim. Belki psikolojik bir durum oldu bilmiyorum ama, hem güven anlamında hem de sağlam basmak anlamında oldukça konforlu idi. Bir süre ilerledikten sonra zaten azalan karlarla birlikte, kar yüzeyi de sertliğini kaybetmişti. Barış ve Serhat abi sayesinde güvenli ve rahat bir şekilde bu riskli bölgeyi geride bırakarak inişe devam ediyoruz. Çocukluk günlerimizde ki gibi, hoplaya zıplaya karla oynayarak, zirve etkinliğimizi Çakmak Yaylası'na bıraktığımız aracımıza 16:30 sularında ulaşarak sonlandırıyoruz. Yine geldiğimiz istikametten Antalya ya dönerek güzel bir günü daha geride bırakıyoruz. 

NOT : Dönüş rotası risk barındırdığı için yayınlanmamıştır !!!
























Bakmayın şimdi ayağımda ki kramponlarla böyle güldüğüme, biraz önce o arkada ki bölgede Yusuf'a sıkıca sarılırken, üç buçuk atan ne filmler izledim hiç sormayın :)





Zorluk Derecesi :Toplamda 11 km. olan, ORTAZOR bir parkurdur.
Maksimum Rakım :2824 m.
Hangi mevsimde yapılır: Yaz ve kış faaliyetleri olarak, gerekli tedbirler alınarak her zaman yapılabilmektedir..
Yol Yapısı :Tamamına yakın bölümü patika ve arazi yoludur. 
Başlangıç Noktası : İmecik Köyü Çakmaklı Yaylası.
Bitiş Noktası :İmecik Köyü Çakmaklı Yaylası.
Su Kaynakları : Rota üzerinde su kaynağı yoktur. 
Alış-Veriş Alanları : Parkur içerisinde alış veriş alanı yoktur.
Konaklama : Kamp için tedbir almakta fayda vardır.   
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişile gidiniz ve bir yakınınıza gideceğiniz konumu bildiriniz!!!



Google Maps Harita Görüntüsü

Powered by Wikiloc


Wikiloc Harita görüntüsü

GPS ve rota verilerini buradan indirerek daha detaylı inceleyebilirsiniz...

Başka bir rotada görüşmek üzere...

Sevgiyle Pedalla ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder