İŞİNİZE YARAYABİLİR TIKLAYINIZ! .mail: info@yabanhikayesi.com
HARİTALAR
Wikiloc : bisikletrotalari

Yayınlar, fotoğraflar ve içerikler izinsiz kullanılamaz!!!

19 Kasım 2015 Perşembe

TRE - 008 KIZLAR SİVRİSİ (3086 M.)

Aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!


Kızlar Sivrisi Dağı, Antalya'nın Elmalı ilçesinin Güney Doğusunda bulunan ve bölgenin en yüksek zirvesinin bulunduğu dağımızdır. Kızlar Sivrisi dağına, yaz ve kış aylarında sürekli olarak tırmanışlar yapılabilmekte olup, yerli ve yabancı dağcılarımız tarafından ilgi oldukça yoğun bir şekilde yıl boyunca devam etmektedir. Dağın eteklerinden başlayarak zirveye ulaşan pek çok uygun rotalar mevcuttur. Kızlar Sivrisi Dağı'na ulaşım farklı yollardan yapılabilmektedir. En çok tercih edilen ulaşım, Elmalı ilçesi Büyüksöğle Köyü üzerinden güney yönünde devam eden arazi yolu izlenerek Dağın yamaçlarına kadar özel araç ile ulaşım mümkündür. Antalya ilçeler otogarından Elmalı ilçesine sürekli dolmuşlar çalışmaktadır. Diğer ulaşım yollarından bir tanesi, Kumluca üzerinden, Alakır Barajı kıyısından devam edilerek ve Antalya, Üçoluk, Söğütcuması ve Alakır Çayı kıyısından devam edilerek Kızlar Sivirisi Dağı eteklerinde ki Kırkpınar Yaylasına özel araçlarla gidilerek ulaşım sağlanabilmektedir. Kızlar Sivrisi Dağı için anlatılan efsaneleşmiş bir de hikaye vardır. Hikaye şu şekilde anlatılmaktadır;

Dağın iki yakasında birbirine düşman iki krallık varmış. Düşman krallıkların prens ve prensesi birbirlerine aşık olurlar ve bu durumu babalarına açarlar, evlenebilmek için izin isterler. Her iki kral da bu izin isteğini geri çevirir ve prens ile prensesin evlenmesine müsaade etmezler. Prens ve prenses çaresiz kalınca kaçmaya karar verirler ve “Kızlar Sivrisi Dağında” buluşmaya karar verirler. Prenses gecenin bir yarısı “Kızlar Sivrisi Dağına” gider ve beklemeye başlar. Ne gelen vardır ne de giden vardır. Prens gece yolu karıştırmış ve yanlış bir tepeye çıkmıştır. Birbirlerini görürler ve prens tekrar prensese ulaşmak için yola düşer ama sonrası bilinmez. Dağın dondurucu soğuğunda donmuşlar mıdır, yoksa birbirlerine ulaşabilmişler midir? Sonu meçhul bir durum. 


Bu hikâye peşi sıra başka hikâyeler doğurmuş ve bu dağa çıkıp da soğuk havasına dayanarak bir gece geçiren kızlar rüyalarında kısmetlerini görürmüş.
(Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/bati-toroslar-in-en-yuksek-noktasi--kizlar-sivrisi-/Blog/?BlogNo=189628)


Kızlar Sivrisi Dağı zirve yürüyüşümüz için, bizde Elmalı ilçesi üzerinden gitmeyi planlamıştık. Ancak bu yürüyüşümüzde, birlikte zirveye ulaştığımız Barış ve Serhat abimizin önerisi doğrultusunda, görsel güzelliği ile büyüleyen Alakır Vadisi üzerinden Kırkpınar Yaylasına ulaşılarak gidilen rotayı tercih ediyoruz. İncelediğimiz kadarıyla, bu rotanın doğa ve yol yapısının biraz maceralı olabileceğini düşünerek 05:00 sularında buluşarak özel aracımızla hareket ediyoruz. Liman Mahallesi üzerinden Altınyaka yolu üzerinden henüz gun aydınlanmak üzere iken Üçoluk Köyüne ulaşıyoruz. Günün ilk ışıkları ile Söğütcuması Köyüne ulaştıktan sonra, Alakır Vadisine inen arazi yoluna devam ediyoruz. Vadinin tabanında devam eden HES çalışmaları arasından geçerek arazı yollarından devam ediyoruz. Bu noktadan sonra yol biraz daha bozularak devam etmeye başlıyor. Zaman zaman çok güzel kamp kurulabilecek bölgelerden geçiyoruz. Sık sık doğal su kaynaklarına(GPS kayıtlarında işaretlenmiştir.) denk geliyoruz. Bir süre tırmandıktan sonra etrafımızı çevreleyen Sedir ormanları arasında tırmanışımız devam ediyor. Dibek Milli Park yol ayrımından sonra, sağa dönerek keskin virajlarla tırmanışa geçtiğimiz noktadan sonra yol yapısı daha da bozularak devam etmekte olup, bu noktadan sonra ki yol yapısı 4x4 arazi araçlar için daha uygundur. Normal araçlarla bu güzergah tercih edilecek olunursa, dikkatli olmakta fayda vardır. Yol yapısı zaman zaman taşlık ve derin hendekler içermektedir. Bu bölgenin hem görselliği, hem doğa yapısı ve büyüleyici ortamı ile yürüyüş ve bisiklet etkinlikleri ile daha keyif alınabileceği kanaatine ulaşıyoruz. Zirve yürüyüşümüzü tamamlayabilmek için zaman kaybetmememiz gerektiğinden dolayı, çevreyi doyasıya gezemiyor ve inceleyemiyoruz. 
Kırkpınar Yaylasında uygun bir noktaya aracımızı park ederek, tüm heybeti ile karşımızda süzülen Kızlar Sivrisi Dağına doğru ilk adımlarımızı atarak yürüyüşümüze başlıyoruz. Kırkpınar Yaylasına sırtımızı dönerek zirveye doğru yönümüzü döndüğümüzde, zirveye doğru uzanan vadi içerisinde ve sağ tarafta ki küçük tepeciğe doğru ilerleyen patikaları görmekteyiz. Her iki patika da zirveye ulaşan rotaları içermektedir. Vadi içerisinden ilerlediğinde daha kısa zamanda zirveye ulaşılabileceğini gözlemliyoruz. Ancak biz sağ tarafta ilerleyen patika ile ilerleyerek, Serhat abinin de  yönlendirmesiyle, ileride beliren tepede ki manzarayı görmek istiyoruz. Parkur biraz uzamış olsa da, orada ki manzara da kesinlikle görmeye değerdir. Amacım manzarayı gözlemlemenin yanı sıra, Ant - 058 rotasında bir kısmını yaptığımız parkurun devamında ki yol durumunu incelemek idi. Uzaklarda ki Büyüksöğle Köyü evleri ve Elmalı ilçesi puslu hava dolayısıyla ancak dikkatli bir şekilde bakıldığında görülebilmektedir. Yönümüzü batı yönümüzde kalan zirveye döndüğümüzde, dik bir eğimle devam eden rotamızı içeren sırt bölümünü ve hemen sağında ki çarşaklı uçurumu inceliyoruz. Önümüzde ki düzlük alanda ilerledikten sonra aniden başlayan tırmanışa geçiyoruz. Oldukça dik ve zorlu bir patikaya giriyoruz. Sol tarafımızda Kırkpınar Yaylası ve sağımızda zirveye doğru yükselen büyük çarşaklı vadi uzanmaktadır. Dağın güneş almayan Kuzey yamaçlarının bazı bölümlerinin çiğ nedeniyle buzlandığını gözlemliyoruz. 2500 rakımları geçtiğimiz seviyelerde oksijen seviyesin azaldığını hissetmeye başlıyoruz. Yükselmeye devam ettikçe nefes alışlarımız ve vücut hareketlerimiz değişmeye başlıyor. Bu durum bir arkadaşımızda mide bulantısı ve baş dönmesi şeklinde belirtiler vermeye başlamıştır. Bir miktar kusma neticesinde ve bir süre dinlenmesinden sonra arkadaşımızın rahatlamasıyla ilerlemeye devam ediyoruz. Zirve kayalıklarının görünmeye başladığı noktaya ulaştığımızda önümüzde küçük bir düzlük belirmektedir. Düz alan, rüzgarı kesecek kadar etrafı kayalıklarla çevrili bir bölgedir. Kamp kurmak için uygun bir görüntü sergilemektedir. Yaz aylarında bu noktada kamp atarak, gökyüzünde ki milyonlarca yıldızın keyifle izlenebileceği hayaliyle bir süre dinlendikten sonra, zirveye uzanan dik ama düzgün patika üzerinde ilerlemeye devam ediyoruz. 3-4 saat olarak planladığımız zirveye ulaşma zamanını, 2 saat sonunda Serhat abi ile Barış arkadaşımızın önden ulaşması ile tamamlıyoruz. Kendi adıma ise, İnceeriş, Çalbalı, Sarp Katran ve Bereket Dağı zirvelerinden sonra 5. zirveyi yapabilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bir süre manzarayı izlerken yorgunluk atıyoruz. Hemen ardından esen rüzgar ile hastalanmamak için, terleme ile ıslanmış olan kıyafetlerimizi derhal değiştiriyor ve kurumaları için, güneş gören kayaların üzerine seriyoruz. Belirlediğimiz düz bir alanda toplanarak, daire şeklinde oturuyoruz. Sırt çantalarımız da ki kumanyalarımızı ortaya koyarak paylaşıyoruz. Zirve defterine de imzamızı atarak, dönüş rotasına geçmek üzere toparlanıyoruz. Hava puslu olsa da, Ziyaret Dağı, Eren Dağı, Akdağlar ve Tahtalı Dağı zirvelerine kadar görebiliyoruz. Ancak zirve defterinin olduğu noktadan, bisikletle gittiğimiz Çığlıkara Bölgesinde ki turumuzun 1. gününde ki kamp attığımız nokta ve Avlan Gölü görülememektedir. Bu zirveyi planlarken o bölgeyi de görebilmeyi hayal etmiştim. Bu hayalimi gerçekleştirebilmek üzere, Serhat abi ile Kuzeybatı yönünde uzanan kayalıklar üzerinde ilerlemeye devam ediyoruz. İlk kayalıkların ucuna ulaştığımızda zor da olsa Çığlıkara Bölgesi ve Avlan Gölü görülebilmektedir. Açık bir hava da daha net bir görüntü sergileyeceği aşikardır. Amacıma ulaşmış olmanın ve zirve manzarasının keyfi ile dönüşe geçiyoruz. Serhat abinin hoş sohbeti eşliğinde ilerledikçe, diğer 3 arkadaşımızın en kestirme rotadan gittiklerini düşünüyoruz. Aralarında deneyimli Barış arkadaşımız olduğu için rahatlıkla ilerleyeceklerini düşünüyoruz. Kırkpınar Yaylasını gördüğümüzde ise varmış olduklarını görüyoruz. Kırkpınar Yaylasının görünmeye başladığı noktadan itibaren, bulunduğumuz bölge, kaygan bir zemin ile kaplanmaya başlıyor. Attığımız her adım, bir ayak boyu kadar kayarak ilerliyoruz. Bu durum iniş yönünde çok sorun oluşturmuyor, aksine biraz eğlenceli bir şekilde daha hızlı ilerlememizi sağlıyor. Ancak oldukça dik bir bölge olduğu için tedbiri elden bırakmıyoruz. Bölge öyle dik ki, ayaklarımızın iç ve dış yan yüzleri ile basarak ayakta kalabilmeye çalışıyoruz. Kaygan zeminin biterek kayalıkların başladığı bölgeye geldiğimizde, nereden daha kolay ilerleyebiliriz diye iniş parkurunu inceliyoruz. Çok dik ve kayalık bir bölge olduğu için sağlık bir şekilde göremiyoruz. Aşağıda ki Barış arkadaşımıza seslenerek bizi yönlendirmesini istiyoruz. Dikkatli bir şekilde kayalıkların arasından ilerleyerek Kırkpınar Yaylasına ulaştığımız noktada yürüyüş parkurumuzu tamamlıyoruz. 
































Kıyafet Seçimi : 2400 metre rakımda ki Kırkpınar Yaylasından başlayan parkur için mevsime uygun kıyafet seçmek gereklidir. Yürüdüğümüz Kasım ayında 2600 metrelere kadar esen rüzgara karşılık, ilkbahar, yaz ve sonbahar dönemleri için ince rüzgarlık ile kolay kuruyan ve ter atan yedek kıyafetler bulundurmakta fayda vardır. 2600 metreden sonra ısı daha da düşmekte ve zaman zaman kuzeyde kalan kısımlarda buzlanmalar olabilmektedir. Zorlu parkurda sık sık terleme gerçekleştiği için, mümkün olduğunca ıslanan kıyafetlerin, yedek kıyafetlerle değiştirilmesi gerekir. Zirveye ulaşıldığında şiddetli rüzgarla birlikte ısı oldukça düşmektedir. Polar ve üzerine rüzgar geçirmez kalın mont giyilmesi uygundur. 

Ayakkabı Seçimi :Zorlu parkurun doğa ve yol yapısı taşlık, kayalık ve oldukça bozuktur. Kesinlikle bu yapıya dayanıklı tabana sahip ayakkabı seçmek doğru olacaktır. Yine taşlık ve kayalık bölgelerde yürüyüş esnasında, kaymalar, bileklerden dönmeler ve bükülmeler olabilmektedir. Bu durumlarda yaralanma ve burkulmalardan korunabilmek için,  yarım yada tam boğazlı botların seçimi doğru olacaktır. Ayrıca yürüyüş yolunda bulunan dikenli bitkilerin ve  gevenlerin iğnelerinin batmasına karşılık korunmak üzere, sert yüzeyli ayakkabılar tercih edilmelidir. Özellikle çarşak bandı olarak belirtilen, sağ, sol ve ön bölümünü tamamen kaplayan koruyucu katmanlı ayakkabıların seçimi, kullanım ömrünü de uzatacaktır. Ayrıca tozluk kullanımı da, toz, toprak, ot, diken ve taş parçalarının ayakların içine girmesini engelleyecektir. Rahat ve konforlu bir yürüyüş için Sandalet, Spor ayakkabısı gibi açık ve yumuşak tabanlı ayakkabılar önerilmez.

 Yanlarda bulunan çarşak bandı olarak adlandırılan katmanda ki taş ve kaya izleri görülebilmektedir.


Bu tarz ayakkabılarda bulunan lif şeklinde ki yüzeyler, dikenli bitkiler ve sivri taş, kaya parçalarının batmasıyla ayakları rahatsız edebilmektedir. 

Zorluk Derecesi :Toplamda 7 km. olan, ORTA ZORLUKTA bir parkurdur.
Maksimum Rakım :3080 m.
Hangi mevsimde yapılır: Yaz ve kış dağcılığı olarak, gerekli tedbirler alınarak her zaman yapılabilmektedir..
Yol Yapısı :Tamamına yakın bölümü patikadır. 
Başlangıç Noktası : Yürüyüş bölümü Kırkpınar Yaylasından başlamaktadır.
Bitiş Noktası :Kırkpınar Yaylası..
Su Kaynakları : Kırkpınar Yaylasında çeşme mevcuttur. 
Alış-Veriş Alanları : Parkur içerisinde alış veriş alanı yoktur.
Konaklama : Kamp için uygun yayla ve bölgeler mevcuttur.   
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişile gidiniz ve bir yakınınıza gideceğiniz konumu bildiriniz!!!



Google Maps Harita Görüntüsü
Wikiloc Harita görüntüsü

GPS ve rota verilerini buradan indirerek daha detaylı inceleyebilirsiniz...

Başka bir rotada görüşmek üzere...

Sevgiyle Pedalla ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder