Aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!
Son zamanlarda bisikletin yanı sıra ağırlık verdiğimiz yürüyüş etkinliklerimizden, Bereket Dağı zirvesine ulaşabilmek üzere, gerekli araştırma ve incelemeleri yapıyoruz. Doğa etkinliklerimizde, gerekli araştırmalar için ilk başlangıç noktamız ve en büyük yardımcımız genellikle Google Earth uygulamasıdır. Sonrasında ise bulabildiğimiz web sayfaları, blog yazıları ve fotoğraflardır. Wikiloc ve panoramio gibi, rotalara ait fotoğraf ve GPS kayıtlarının yüklendiği internet siteleri bunların başlıcalarıdır. Wikiloc sitesinde paylaşılan rotaların Google Earth üzerinden görülebilmesi de büyük bir avantaj oluşturmaktadır. Ancak bu gibi rotaların incelenmesinde çok dikkatli olmak gereklidir. Herhangi bir şekilde gidilmeden, bilgisayar başından çizilen rotalarda yüklenebildiği için, parkur hakkında doğru bilgi vermeyebilir. Özellikle web/blog sayfası ve fotoğraflarla desteklenmiş rotaların incelenmesi daha doğru bilgi verecektir.
Bereket Dağı zirve yürüyüşü için, Google Earth uygulaması incelendiğinde, aşağıda ki fotoğrafta görülen gri renkli rotalar karşımıza çıkmıştır(Fotoğraf - 1). Google arama motoruna "Bereket Dağı" olarak arama yaptığımızda, büyük başarılara imza atmış dağcımız Tunç FINDIK, Ömer Faruk GÜLŞEN Hocamız ve Kemal GÜNEŞ abimizin yazıları karşımıza çıkmaktadır. Paylaşmış oldukları değerli bilgiler parkur hakkında ön bilgi vererek rota planlamamızda büyük ışık tutmuştur. Detaylı inceleme ve araştırmalar sonucunda, Bereket Dağında ki 4 zirve ve Kartal Tepesini de içine alan, Fotoğraf -1 de ki kırmızı renkli rota planlanmıştır. Gri renkli ve kırmızı renkli rotalar telefonumuzda kullandığımız Oruxmaps uygulamasına yüklenerek, izler üzerinde değişik uzaklıklarda gezinmek suretiyle uydu görüntüleri hafızaya yüklenmiştir. Etkinlik sonunda ise mavi renkli rota gerçekleştirilmiş ve kayıt edilmiştir.
Fotoğraf - 1
Gerekli araştırma ve planlamalardan sonra etkinlik günü belirlenmiş ve risklere karşılık yalnız gitmemek adına sosyal ortamdan paylaşılarak gelmek isteyen arkadaşlara duyurulmuştur. Çağrıma cevap veren Onur, Ufuk, Tolga ve Rafael arkadaşlarım ile, 25 Ekim 2015 Pazar sabah saat 07:00 de buluşarak özel aracımızla Karçukuru Yaylasına hareket ediyoruz. Bildiğimiz kadarıyla bu bölgeye herhangi bir toplu taşıma aracı gitmiyor. Dolayısıyla özel araçlardan başka bölgeye ulaşım imkanı bulunmamaktadır. Karçukuru Yaylası'na, Geyikbayırı Köyü üzerinden devam edilerek Feslikan Köyüne ulaşılır. Feslikan'dan sonra Karçukuru Yaylası'na iki şekilde ulaşmak mümkündür. Birinci seçenek Saklıkent- Moryer tabelasının olduğu noktadan sola devam edilerek, Feslikan Yaylası üzerinden ilerlemek suretiyle ulaşılabilir. Diğer seçenek ise tabeladan sağa devam edilerek, bir kaç kilometre sonra toprak yol üzerinde ki ilk çeşmeden sonra sola dönülerek devam ederek ulaşılabilmektedir. Karçukuru Yaylası Camisi yanında çeşme bulunmaktadır. Burada uygun bir noktaya aracımızı park ederek, suyumuzu tamamlıyor ve camiye sırtımızı yaslayarak Bereket Dağını karşımıza alıyoruz. Parkuru uzaktan inceleyerek hem rotaya göz atıyor hemde hangi yönden başlayacağımıza karar veriyoruz.
Karşımızda yükselen heybetli Bereket Dağı zirvesine ulaşan çok sayıda dere yatağı, vadi ve tepecikleri inceliyoruz. Yer yer kayalık, oldukça sarp ve çarşaklı yapının dağı sarmalandığını gözlemliyoruz. Sol tarafta biraz daha rahat tırmanarak kısa sürede zirveye ulaşılabilecek rotayı inceliyoruz. Sağ tarafta ise, Kartal tepesi ve devamında ki tepecikleri devam ederek ilerleyen uzun parkuru inceliyoruz. Sonuç olarak, parçalı bulutlu ve kararsız seyreden hava şartlarına karşılık, zirve keyfini tadabilmek üzere bir an önce zirveye ulaşabileceğimiz sol tarafta ki rota üzerinden devam etmeye karar veriyor ve ilk adımlarımızı atarak yürüyüşümüze başlıyoruz. Önümüzde ki bir kaç evi arkamıza alırken patika rotaya giriyor ve hafif hafif yükselmeye başlıyoruz. Rahat ve keyifli bir yürüyüşle, serin havada doğada olmanın verdiği hazzı, tüm hücrelerimizde hissediyoruz. Dağın eteklerine yaklaştığımızda birden bire başlayan tırmanışımız devam eden patikalar üzerinde zig zaglar çizerek ilerlememize sebep oluyor. Yükselirken belirli mesafelerde zig zaglar çizerek yatay bir şekilde ilerlemek daha az yorucu olarak ve enerjimiz korumamızı sağlıyor. Dikine ilerlemek hem kasları daha fazla yoracak ve ısınmayan kaslarda kramplara sebep olabilecektir. Ayrıca yatay ilerlemek zemine daha sağlam basmaya da yardımcı olacaktır. Sağımızda kalan ve direk zirveye uzanan vadiyi geçtikten sonra ileride görülen sırt yüzeyine doğru ilerliyoruz. Zaman zaman geride kalan yayla manzarasını izlerken kısa molalar veriyoruz. Yükselmeye devam ettikçe sol tarafımızda Alabelen Dağına sırtını dayamış olan Feslikan Yaylası ve karşımızda Sivridağ, Çalbalı ve İnceeriş zirveleri belirmeye başlıyor. Sırt noktasına ulaştığımızda ki manzara etkisiyle büyüleniyor ve bir süre mola vererek manzaranın keyfine sürüyoruz. Zirveye doğru baktığımızda, bulunduğumuz sırt noktası zaman zaman daralarak, kayalıklar arasında zirveye kadar uzanıyor. Moladan sonra ilerlemeye devam ediyoruz. Sağlı sollu uçurumlar eşliğinde, iri kayalar yüzeyinde zirveye doğru ilerliyoruz. Zaman zaman oldukça riskli bölgelerden geçiyoruz. Sisli ve görüş mesafesinin azaldığı havalarda bu bölgeden geçiş de dikkatli olmak gerekir. Zirveye yaklaştığımız bir nokta da kocaman heybetli bir kayalık karşımızda dikiliyor. Sağlı sollu bir müddet inceliyoruz. Sol tarafta zirvede ki boğaza ulaşan dik bir vadi görülmektedir. Karşımızda ise riskli geçiş sunan kayalıklar ve sağımızda ise zirveye ulaşan çarşaklı ve tehlikeli bölge görülebilmektedir. Hiç riske girmek istemiyor ve kendimize tehlikeye atmıyoruz. Sol taraf dikkatli incelendiğinde, kayalıkların hemen yanından vadiye ilerleyen belli belirsiz patika seçilebilmektedir. Bu patikayı takip ederek sorunsuz bir şekilde zirveye en yakın olan boğaza ulaşıyoruz. Boğaza ulaşırken dahi karşımıza çıkan geniş Alakır Vadisi ile uzaklarda ki Tahtalı ve Teke Dağları manzarası oldukça etkileyici. Bu nokta tam boğaz olduğu için rüzgar hiç eksik olmuyor. Derhal terleyen ve ıslanan kıyafetleri değiştiriyor ve rüzgarlıklarımızı giyiniyoruz. Bir süre dinlendikten sonra, Alakır Vadisini karşımıza aldığımızda, solumuzda yükselen Çatak Tepe zirvesine doğru, kayalık bir alandan kısa bir tırmanış ile devam ediyoruz. Kısa süre sonra ulaştığımız geniş bir zirve alanı mevcuttur. Zirve alanında taşlarla desteklenmiş demir direğe dikilmiş olan Türk Bayrağı bulunmaktadır. Şiddetli rüzgar ve fırtına etkisiyle biraz zarar görmüş durumdadır. Bu zirve de çevreyi çok incelememize rağmen bir zirve defteri bulamadık. Bir süre dinleniyor ve manzaranın tadını çıkartıyoruz. Doğu yönü tamamen Antalya körfezine hakim durumdadır. Biz oyalanırken bir anda yaklaşan sis etrafımızı sarmalamaya başlıyor. Öyle ki görüş açısı zaman zaman bir kaç metreye kadar düşüyor. Bir an önce hareket ediyor ve gidiş yolumuzu tamamen siz basmadan hareket ediyoruz. Sis tamamen bastırırsa sağlı sağlı uçurumla çevrili olan yolumuz çok riskli bir hal alacaktır. Dikkatli bir şekilde kayalardan aşağı boğaza inerek zirve direkleri görülen Ocaktepe Zirvesine doğru ilerliyoruz. Çok yakın olan Ocaktepe zirvesinde çok zaman kaybetmeden, zirve defterine imzamızı atıyor ve bir kaç fotoğraf çektirerek, diğer zirve olan Anadoruk Zirvesine doğru ilerliyoruz. Çok uzak olmayan ve yine direkleri görülen Anadoruk zirvesine hafif tırmanışla ulaşıyoruz. Öğle saatlerinde ulaştığımız ana zirvede yemek molası da vererek biraz zaman geçiriyoruz. Burada ki zirve defterine de imzamızı atarak belirlediğimiz dönüş rotasına doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Kayatepe Zirvesi ile 4 zirveye ulaşmış oluyor ve zirveleri tamamlıyoruz. Sırada Kartaltepe Zirvesi var ama bu zirveye devam edip edemeyeceğimizi parkurun ilerleyen bölümleri belirleyecektir. Gps kayıtlarını kontrol ettiğimizde, daha önce kayıt edilmiş rotanın, Saklıkent tarafına doğru sağ tarafı uçurum olan kayalıklardan devam ettiği görülmektedir. Bizim hedeflediğimiz rotanın sol taraftan devam ederek aşağıda ki küçük ovaya doğru ve ilerilerde görülen tepeciklere ilerlediğini görerek buraya doğru yöneliyoruz. Ovaya inmeden, hava şartlarının ani değişikliği ve yağmur riskine karşılık, Kartaltepe Zirvesinden ve o bölgede ki parkurdan vazgeçerek, bir an önce yağmura yakalanmadan aracımıza ulaşmak üzere, sağ taraftan devam eden rotaya ulaşabilmek için ilerliyoruz. Bir yerde oldukça dik ve kaygan zeminde ilerlemeye başlıyoruz. Önceki gün yağan yağmurla çamurların kapladığı ayakkabı tabanlarımız taşların üzerinde kayarak riskler oluşturmaya başlamıştır. Ve korkulan olarak, Ufuk arkadaşımızın ayağı kayıyor, baş parmağı bir kayanın arasına sıkışarak şiddetli ağrı ile bağırmaya başlıyor. Bir süre sonra kendisini kontrol ederek, durum tespiti yapıyor. Şiddetli ağrısına rağmen devam edebilecek durumda olduğunu belirterek, kırık olabileceğinden şüpheleniyor. Daha önce ki yaşadığı kırık tecrübelerinden dolayı bu kanaate varıyor. Zor şartlarda dikkatli bir şekilde ilerlemeye devam ederek patikaya ulaşıyor ve rotaya oturuyoruz. Bir süre rahat bir şekilde devam eden patika, Karçukuru Yaylasının görülmeye başladığı noktada tekrar dikleşiyor ve kayalıkların arasından geçerek çarşaklı bölgeye ilerliyor. Zemin nemli ve çamurlu olduğu için oldukça zorlu bir şekilde ilerleyerek parkuru tamamlıyoruz. Ufuk arkadaşımızın yaşadığı kaza dışında çok keyif aldığımız ve doğayı doya doya yaşadığımız bir günü daha geride bırakıyoruz. Bir sonra ki zirvede görüşmek dileğiyle...
Çatak Tepe zirvesinden bir kesit (HD izleyebilirsiniz)
Zirveye uzanan sırt bölgesi. Sağ ve sol taraf vadi. Sağımızda riskli ve çarşaklı vadi, solumuzda ise birazdan yöneleceğimiz ve bizi zirveye götürecek vadi.
Zaman zaman oldukça bozulmakta ve iri kayalar geçilmekte...
Zirveye yaklaştığımızda karşımıza duvar gibi dikilen kaya kütlesi.
Kaya kütlesinden sola yöneldiğimiz vadi çıkışı.
Bir taraf da eşsiz Antalya manzarası...
Bir taraf da insanı büyüleyen Alakır Vadisi manzarası...
İlk ulaştığımız Zirve Çatak Tepe.
Çatak Tepeden Antalya ...
Çatak Tepe inişi
Zirveye ulaşmak üzere çıktığımız vadiye yukarıdan bakış...
Solda Ocaktepe Zirvesi, Sağda ise Anadoruk Zirvesi.
Ocaktepe'den Anadoruk tarafına iniş...
Arkamızda bıraktığımız Ocaktepe(Sağda bize yakın) ve Çataktepe(solda geride) Zirveleri...
Yer yer yan tarafımızı çevreleyen uçurumlardan bir tanesi ...
Genellikle kullanılan rota bu kayalıklardan sağa devam ediyor ...
Biz Kayatepe'den sonra sola devam ediyoruz...
Sislerin arasında kaybolan Kartal tepesi arka tarafta...
Zaman zaman riskli ve kayalık bölgelerden geçiyoruz...
Karçukuru Yaylasının görülmeye başladığı son geçitte, yine riskli bir bölgeden geçiyoruz ...
Bereket Dağı zirve yürüyüşü için, Google Earth uygulaması incelendiğinde, aşağıda ki fotoğrafta görülen gri renkli rotalar karşımıza çıkmıştır(Fotoğraf - 1). Google arama motoruna "Bereket Dağı" olarak arama yaptığımızda, büyük başarılara imza atmış dağcımız Tunç FINDIK, Ömer Faruk GÜLŞEN Hocamız ve Kemal GÜNEŞ abimizin yazıları karşımıza çıkmaktadır. Paylaşmış oldukları değerli bilgiler parkur hakkında ön bilgi vererek rota planlamamızda büyük ışık tutmuştur. Detaylı inceleme ve araştırmalar sonucunda, Bereket Dağında ki 4 zirve ve Kartal Tepesini de içine alan, Fotoğraf -1 de ki kırmızı renkli rota planlanmıştır. Gri renkli ve kırmızı renkli rotalar telefonumuzda kullandığımız Oruxmaps uygulamasına yüklenerek, izler üzerinde değişik uzaklıklarda gezinmek suretiyle uydu görüntüleri hafızaya yüklenmiştir. Etkinlik sonunda ise mavi renkli rota gerçekleştirilmiş ve kayıt edilmiştir.
Gerekli araştırma ve planlamalardan sonra etkinlik günü belirlenmiş ve risklere karşılık yalnız gitmemek adına sosyal ortamdan paylaşılarak gelmek isteyen arkadaşlara duyurulmuştur. Çağrıma cevap veren Onur, Ufuk, Tolga ve Rafael arkadaşlarım ile, 25 Ekim 2015 Pazar sabah saat 07:00 de buluşarak özel aracımızla Karçukuru Yaylasına hareket ediyoruz. Bildiğimiz kadarıyla bu bölgeye herhangi bir toplu taşıma aracı gitmiyor. Dolayısıyla özel araçlardan başka bölgeye ulaşım imkanı bulunmamaktadır. Karçukuru Yaylası'na, Geyikbayırı Köyü üzerinden devam edilerek Feslikan Köyüne ulaşılır. Feslikan'dan sonra Karçukuru Yaylası'na iki şekilde ulaşmak mümkündür. Birinci seçenek Saklıkent- Moryer tabelasının olduğu noktadan sola devam edilerek, Feslikan Yaylası üzerinden ilerlemek suretiyle ulaşılabilir. Diğer seçenek ise tabeladan sağa devam edilerek, bir kaç kilometre sonra toprak yol üzerinde ki ilk çeşmeden sonra sola dönülerek devam ederek ulaşılabilmektedir. Karçukuru Yaylası Camisi yanında çeşme bulunmaktadır. Burada uygun bir noktaya aracımızı park ederek, suyumuzu tamamlıyor ve camiye sırtımızı yaslayarak Bereket Dağını karşımıza alıyoruz. Parkuru uzaktan inceleyerek hem rotaya göz atıyor hemde hangi yönden başlayacağımıza karar veriyoruz.
Karşımızda yükselen heybetli Bereket Dağı zirvesine ulaşan çok sayıda dere yatağı, vadi ve tepecikleri inceliyoruz. Yer yer kayalık, oldukça sarp ve çarşaklı yapının dağı sarmalandığını gözlemliyoruz. Sol tarafta biraz daha rahat tırmanarak kısa sürede zirveye ulaşılabilecek rotayı inceliyoruz. Sağ tarafta ise, Kartal tepesi ve devamında ki tepecikleri devam ederek ilerleyen uzun parkuru inceliyoruz. Sonuç olarak, parçalı bulutlu ve kararsız seyreden hava şartlarına karşılık, zirve keyfini tadabilmek üzere bir an önce zirveye ulaşabileceğimiz sol tarafta ki rota üzerinden devam etmeye karar veriyor ve ilk adımlarımızı atarak yürüyüşümüze başlıyoruz. Önümüzde ki bir kaç evi arkamıza alırken patika rotaya giriyor ve hafif hafif yükselmeye başlıyoruz. Rahat ve keyifli bir yürüyüşle, serin havada doğada olmanın verdiği hazzı, tüm hücrelerimizde hissediyoruz. Dağın eteklerine yaklaştığımızda birden bire başlayan tırmanışımız devam eden patikalar üzerinde zig zaglar çizerek ilerlememize sebep oluyor. Yükselirken belirli mesafelerde zig zaglar çizerek yatay bir şekilde ilerlemek daha az yorucu olarak ve enerjimiz korumamızı sağlıyor. Dikine ilerlemek hem kasları daha fazla yoracak ve ısınmayan kaslarda kramplara sebep olabilecektir. Ayrıca yatay ilerlemek zemine daha sağlam basmaya da yardımcı olacaktır. Sağımızda kalan ve direk zirveye uzanan vadiyi geçtikten sonra ileride görülen sırt yüzeyine doğru ilerliyoruz. Zaman zaman geride kalan yayla manzarasını izlerken kısa molalar veriyoruz. Yükselmeye devam ettikçe sol tarafımızda Alabelen Dağına sırtını dayamış olan Feslikan Yaylası ve karşımızda Sivridağ, Çalbalı ve İnceeriş zirveleri belirmeye başlıyor. Sırt noktasına ulaştığımızda ki manzara etkisiyle büyüleniyor ve bir süre mola vererek manzaranın keyfine sürüyoruz. Zirveye doğru baktığımızda, bulunduğumuz sırt noktası zaman zaman daralarak, kayalıklar arasında zirveye kadar uzanıyor. Moladan sonra ilerlemeye devam ediyoruz. Sağlı sollu uçurumlar eşliğinde, iri kayalar yüzeyinde zirveye doğru ilerliyoruz. Zaman zaman oldukça riskli bölgelerden geçiyoruz. Sisli ve görüş mesafesinin azaldığı havalarda bu bölgeden geçiş de dikkatli olmak gerekir. Zirveye yaklaştığımız bir nokta da kocaman heybetli bir kayalık karşımızda dikiliyor. Sağlı sollu bir müddet inceliyoruz. Sol tarafta zirvede ki boğaza ulaşan dik bir vadi görülmektedir. Karşımızda ise riskli geçiş sunan kayalıklar ve sağımızda ise zirveye ulaşan çarşaklı ve tehlikeli bölge görülebilmektedir. Hiç riske girmek istemiyor ve kendimize tehlikeye atmıyoruz. Sol taraf dikkatli incelendiğinde, kayalıkların hemen yanından vadiye ilerleyen belli belirsiz patika seçilebilmektedir. Bu patikayı takip ederek sorunsuz bir şekilde zirveye en yakın olan boğaza ulaşıyoruz. Boğaza ulaşırken dahi karşımıza çıkan geniş Alakır Vadisi ile uzaklarda ki Tahtalı ve Teke Dağları manzarası oldukça etkileyici. Bu nokta tam boğaz olduğu için rüzgar hiç eksik olmuyor. Derhal terleyen ve ıslanan kıyafetleri değiştiriyor ve rüzgarlıklarımızı giyiniyoruz. Bir süre dinlendikten sonra, Alakır Vadisini karşımıza aldığımızda, solumuzda yükselen Çatak Tepe zirvesine doğru, kayalık bir alandan kısa bir tırmanış ile devam ediyoruz. Kısa süre sonra ulaştığımız geniş bir zirve alanı mevcuttur. Zirve alanında taşlarla desteklenmiş demir direğe dikilmiş olan Türk Bayrağı bulunmaktadır. Şiddetli rüzgar ve fırtına etkisiyle biraz zarar görmüş durumdadır. Bu zirve de çevreyi çok incelememize rağmen bir zirve defteri bulamadık. Bir süre dinleniyor ve manzaranın tadını çıkartıyoruz. Doğu yönü tamamen Antalya körfezine hakim durumdadır. Biz oyalanırken bir anda yaklaşan sis etrafımızı sarmalamaya başlıyor. Öyle ki görüş açısı zaman zaman bir kaç metreye kadar düşüyor. Bir an önce hareket ediyor ve gidiş yolumuzu tamamen siz basmadan hareket ediyoruz. Sis tamamen bastırırsa sağlı sağlı uçurumla çevrili olan yolumuz çok riskli bir hal alacaktır. Dikkatli bir şekilde kayalardan aşağı boğaza inerek zirve direkleri görülen Ocaktepe Zirvesine doğru ilerliyoruz. Çok yakın olan Ocaktepe zirvesinde çok zaman kaybetmeden, zirve defterine imzamızı atıyor ve bir kaç fotoğraf çektirerek, diğer zirve olan Anadoruk Zirvesine doğru ilerliyoruz. Çok uzak olmayan ve yine direkleri görülen Anadoruk zirvesine hafif tırmanışla ulaşıyoruz. Öğle saatlerinde ulaştığımız ana zirvede yemek molası da vererek biraz zaman geçiriyoruz. Burada ki zirve defterine de imzamızı atarak belirlediğimiz dönüş rotasına doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Kayatepe Zirvesi ile 4 zirveye ulaşmış oluyor ve zirveleri tamamlıyoruz. Sırada Kartaltepe Zirvesi var ama bu zirveye devam edip edemeyeceğimizi parkurun ilerleyen bölümleri belirleyecektir. Gps kayıtlarını kontrol ettiğimizde, daha önce kayıt edilmiş rotanın, Saklıkent tarafına doğru sağ tarafı uçurum olan kayalıklardan devam ettiği görülmektedir. Bizim hedeflediğimiz rotanın sol taraftan devam ederek aşağıda ki küçük ovaya doğru ve ilerilerde görülen tepeciklere ilerlediğini görerek buraya doğru yöneliyoruz. Ovaya inmeden, hava şartlarının ani değişikliği ve yağmur riskine karşılık, Kartaltepe Zirvesinden ve o bölgede ki parkurdan vazgeçerek, bir an önce yağmura yakalanmadan aracımıza ulaşmak üzere, sağ taraftan devam eden rotaya ulaşabilmek için ilerliyoruz. Bir yerde oldukça dik ve kaygan zeminde ilerlemeye başlıyoruz. Önceki gün yağan yağmurla çamurların kapladığı ayakkabı tabanlarımız taşların üzerinde kayarak riskler oluşturmaya başlamıştır. Ve korkulan olarak, Ufuk arkadaşımızın ayağı kayıyor, baş parmağı bir kayanın arasına sıkışarak şiddetli ağrı ile bağırmaya başlıyor. Bir süre sonra kendisini kontrol ederek, durum tespiti yapıyor. Şiddetli ağrısına rağmen devam edebilecek durumda olduğunu belirterek, kırık olabileceğinden şüpheleniyor. Daha önce ki yaşadığı kırık tecrübelerinden dolayı bu kanaate varıyor. Zor şartlarda dikkatli bir şekilde ilerlemeye devam ederek patikaya ulaşıyor ve rotaya oturuyoruz. Bir süre rahat bir şekilde devam eden patika, Karçukuru Yaylasının görülmeye başladığı noktada tekrar dikleşiyor ve kayalıkların arasından geçerek çarşaklı bölgeye ilerliyor. Zemin nemli ve çamurlu olduğu için oldukça zorlu bir şekilde ilerleyerek parkuru tamamlıyoruz. Ufuk arkadaşımızın yaşadığı kaza dışında çok keyif aldığımız ve doğayı doya doya yaşadığımız bir günü daha geride bırakıyoruz. Bir sonra ki zirvede görüşmek dileğiyle...
Kıyafet Seçimi : 2000 metre rakımda ki Karçukuru Yaylasından başlayan parkur için mevsime uygun kıyafet seçmek gereklidir. 2600 metrelerde ki zirvede esen rüzgara karşılık, ilkbahar, yaz ve sonbahar dönemleri için ince rüzgarlık ile kolay kuruyan ve ter atan yedek kıyafetler bulundurmakta fayda vardır. Zorlu parkurda sık sık terleme gerçekleştiği için, mümkün olduğunca ıslanan kıyafetlerin, yedek kıyafetlerle değiştirilmesi gerekir. Gittiğimiz sonbahar dönemi ve parçalı bulutlu bir günde, yürüyüş esnasında kolay kuruyan kısa ve uzun kollu ince kıyafetler ile zirvede ince bir rüzgarlık yeterli olmuştur.
Ayakkabı Seçimi :Zorlu parkurun doğa ve yol yapısı taşlık, kayalık ve oldukça bozuktur. Kesinlikle bu yapıya dayanıklı tabana sahip ayakkabı seçmek doğru olacaktır. Yine taşlık ve kayalık bölgelerde yürüyüş esnasında, kaymalar, bileklerden dönmeler ve bükülmeler olabilmektedir. Bu durumlarda yaralanma ve burkulmalardan korunabilmek için, yarım yada tam boğazlı botların seçimi doğru olacaktır. Ayrıca yürüyüş yolunda bulunan dikenli bitkilerin ve gevenlerin iğnelerinin batmasına karşılık korunmak üzere, sert yüzeyli ayakkabılar tercih edilmelidir. Rahat ve konforlu bir yürüyüş için Sandalet, Spor ayakkabısı gibi açık ve yumuşak tabanlı ayakkabılar önerilmez.
Çatak Tepe zirvesinden bir kesit (HD izleyebilirsiniz)
Zorluk Derecesi :Toplamda 7 km. olan, ORTA ZORLUKTA bir parkurdur.
Maksimum Rakım :2652 m.
Hangi mevsimde yapılır: Yağışlı havalar haricinde her zaman yapılabilir.
Yol Yapısı :Tamamına yakın bölümü patikadır.
Başlangıç Noktası : Kar Çukuru Yaylası.
Bitiş Noktası :Kar Çukuru Yaylası..
Su Kaynakları : Kar Çukuru Yaylasında çeşme mevcut olup, parkur üzerinde su kaynağı yoktur.
Alış-Veriş Alanları : Parkur içerisinde alış veriş alanı yoktur.
Konaklama : Kamp için uygun yayla ve bölgeler mevcuttur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder