İŞİNİZE YARAYABİLİR TIKLAYINIZ! .mail: info@yabanhikayesi.com
HARİTALAR
Wikiloc : bisikletrotalari

Yayınlar, fotoğraflar ve içerikler izinsiz kullanılamaz!!!
Treeking etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Treeking etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2016 Çarşamba

TRE - 013 GEYİK SİVRİSİ DAĞI (1715 M.)

Aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!




Geyik Sivrisi (1715 M.): Beydağları, dağ kümesinin içerisinde bulunan, Çakırlar mevkiinin hemen sırtında batı yönünde heybetle yükselen, dev kaya kütlelerinden oluşmuş, Antalya'nın çatısını oluşturan dağlarımızdan bir tanesidir. Kuzeyinde Geyikbayırı, güneyinde Yarbaşçandır ve Çitdibi Köyleri bulunmakta olup, sırtını ise Sarp Katran Dağına yaslamıştır. Geyik Sivrisi Dağı da, Sivri Dağ gibi, hadi sırt çantamı alayım, şöyle bir dolanıp geleyim diyebileceğimiz dağlardan birisi değildir. Parkur Geyikbayırı yakınında ki, Elmin( 36° 51.431'K,  30° 28.372'D) mevkiinden başlamaktadır. Kızılçam ormanları içerisinde başlayan rota öncelikle dik bir patika ile devam etmektedir. Çok kısa bir süre sonra, toprak ama kaygan bir zemine dönüşen patika, kayalıklara kavuşarak yerini sarp yatay geçiş bölgesine bırakmaktadır. Çarşaklı zeminde, yatay geçiş bittiği anda, kayalık bölgede tırmanış başlamaktadır. Dolayısıyla bundan sonra ki parkur tamamen dikkat, teknik malzeme ve ekip gerektirmektedir. Kesinlikle rehbersiz, yalnız, teknik malzemesiz ve eğitimsiz gidilecek bir rota değildir. Geyik Sivrisine kesinlikle ve kesinlikle, parkuru bilen bir rehberle tırmanmak gereklidir. Rota üzerinde ayak izleri mevcut olsa da, pek çok noktada izler birbirinden ayrılmakta ve dağılmaktadır. Bazı kritik noktalarda, parkuru bilen kişilerin dikkat edebildiği işaretlemeler ve babalar dışında, düzenli bir işaretleme yoktur. 




Geyik Sivrisi rotasına bizler, özel araçlarımızla bu rotayı izleyerek Elmin Mevkiine ulaştık. Ancak buradan toplu taşıma araçları hakkında bilgi alınarak da ulaşabilmek mümkündür. Toplu taşıma araçları ile de, Çağlarca'dan sonra bu rota takip edilerek Elmin ( 36° 51.431'K,  30° 28.372'D) Bölgesine ulaşılarak devam edilebilinir. Bir gün öncesinde Geyikbayırı'nda kamp kurmuş olan Fahri hocamızla sabah 05:30 sularında buluşarak Çağlarca üzerinden Elmin'e doğru devam ediyoruz. 06:10 civarında araçlarımızdan ayrılarak parkura başlıyoruz. Dik başlayan patika ile birlikte serin havada Kızılçam ağaçları arasında yürüyüşe geçiyoruz. Bir süre sonra, yukarıda bahsetmiş olduğum oldukça nemli ve kaygan bir zemine sahip olan bölgeyi geçerek, ufalanan taş parçaları ile kaplı kaygan zemine sahip, sol tarafı uçurum ve sağ tarafı ise duvar gibi yükselen kayalıklarla çevrili yatay geçiş bölgesine ulaşıyoruz. Dikkatli bir şekilde ilerleyerek, kayalıklara ulaşıyoruz. İp açmadan, doğal oluşmuş rahat tutamaklarla bu noktayı tırmanarak geçiyoruz. Arkamızda kalan uçurumun üzerinde kendini gösteren Geyikbayırı manzarası daha şimdiden büyülemeye başlıyor. Zaman zaman arkamızda ki bu manzara ve ağaçların arasından kendini göstermeye başlayan Antalya manzara ise yükselmeye devam ediyoruz. Bir süre sonra, güvenli bir tırmanış için, ip açmayı gerektiren ilk noktaya ulaşıyoruz. Fahri hocamız derhal emniyetli bir şekilde lider tırmanışını yaparak ip açıyor ve sırayla tırmanmaya başlıyoruz. Artık Sedir Ağaçları arasından büyüleyici manzara kendini göstermeye başlıyor. Kuzeye yöneldikçe Geyikbayırı Köyü manzarası üzerinden, Kızlar Dağı, Katran Dağı, Avlağı Dağı ve Suluandız Dağları manzaraları büyülerken, Güney yönüne geçildiğinde ise, Hurma Kayalıkları ile başlayan, Girlevit Dağı, Sivri Dağ, Çalbalı Dağı, İnceeriş ve Sarıçınar Dağları manzarası tüm ihtişamları ile büyülemektedir. Bazı bölümleri rahatlıkla kayalıklardan tutunarak tırmanırken 2-3 bölgede emniyet açısından ip açarak teknik tırmanış ile zirveye yaklaşıyoruz. Fahri hocamız her zaman olduğu gibi, yine bu dağın ilk zirvesini yapacak olan aramızda ki 2 bayan arkadaşa ilk zirveye ulaşma şerefini vererek, büyük bir heyecan ile saat 11:00 sularında zirveye ulaşıyoruz. Zirve manzarasının güzelliğini anlatacak kelime bulamıyorum. O ihtişamı, harikulade güzelliği, büyüleyici manzarayı anlatabilmem ve tarif edebilmem kesinlikle imkansız. Ve alıyorum elime kamerayı, 360 derece çekiyorum manzarayı. Eminim video ve fotoğraflar, gözlerimizde ki mutluluk ile manzaranın etkileyici büyüsünü daha iyi anlatacaktır. Sanırım Geyik Sivrisi, Antalya çevresinde zirvesine ulaştığım 8. dağ zirvesi. Şu kadarını söyleyebilirim, parkur manzarasının sunduğu görsel şölen olarak en çok etkilendiğim iki zirveden birisidir. Kuşkusuz ki, her dağın ve her zirvenin kendine has manzarası ve güzelliği var. Ancak Teke Dağının zirveye yakın sırt bölge geçişi ile bu dağın sırt geçiş panoramik manzarası kesinlikle baş döndürücü. Her ikisinde de iki taraflı uçsuz bucaksız büyüleyici bir panoramik manzara var. Bizlere bu fırsatı sunan sevgili hocamız Fahri ALTUN'a bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 
Zirvede ki yemek molası ile birlikte bir süre dinlendikten sonra dönüşe geçmeden, başka bir etkinlikte gerçekleştirmek istediğimiz, Geyik Sivrisi Dağı zirvesinden, Sarp Katran Dağı zirvesine geçilebilecek olan, Kocaboğaz Geçidini görmek üzere o yöne hareket ediyorum. Tepeden aşağıya uzanan bir uçurum var. Belli bir noktaya kadar ilerlemek mümkün gibi görünüyor ama sonrasında yine ip yardımıyla geçmek mümkün olacak gibi duruyor. Çok fazla zaman kaybetmeden arkadaşların yanına giderek, dönüş yönünde hareket ediyoruz. Dönüşümüz biraz daha hızlı ve daha kısa sürede oluyor. Aynı rotadan araçların bulunduğu Elmin bölgesine ulaşarak parkuru tamamlıyoruz. Buradan sonra ki araç ile dönüş rotamız, orman yolundan devam ederek Trabenna Antik Kenti üzerinden Çakırlar Pazar yerine ulaşmaktadır. Bu yol tamamen orman yolu olup, her ne kadar düzenleme çalışması yapılmış olsa da, altı alçak araçlar için uygun olmayabilir, dikkat edilmesinde fayda vardır. 


















































Zorluk Derecesi :Toplamda 5-6 km. olan, TEKNİK TIRMANIŞ GEREKTİREN bir parkurdur.
Maksimum Rakım :1715 m.
Hangi mevsimde yapılır: Yaz ve kış faaliyetleri olarak, gerekli tedbirler alınarak her zaman yapılabilmektedir..
Yol Yapısı :Bir kısmı patika, çoğunluğu ise kayalık bölümdür. 
Başlangıç Noktası : Geyikbayırı, Çağlarca Mevkii( 36° 51.333'K,  30° 28.486'D).
Bitiş Noktası :Geyikbayırı, Çağlarca Mevkii.
Su Kaynakları : Rota üzerinde su kaynağı yoktur. 
Alış-Veriş Alanları : Parkur içerisinde alış veriş alanı yoktur.
Konaklama : Kamp için tedbir almakta fayda vardır.   
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişile gidiniz ve bir yakınınıza gideceğiniz konumu bildiriniz!!!



Google Maps Harita Görüntüsü

Powered by Wikiloc

Wikiloc Harita görüntüsü

GPS ve rota verilerini buradan indirerek daha detaylı inceleyebilirsiniz...

Başka bir rotada görüşmek üzere...


Sevgiyle Pedalla ...

19 Şubat 2014 Çarşamba

TRE-002 LİKYA YOLU 1. ETAP (HİSARÇANDIR - GÖYNÜK KANYONU)

Rotaları aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!



Değerini tam olarak bilmediğimiz güzel Antalya'nın sahip olduğu Likya Yolu'nu gözlemlemek ve GPS verilerini kayıt etmek üzere hazırlıklarımızı yaparak bir pazar sabahında düşüyoruz yollara. Likya Yolu doğa severlerin pek çoğunun yürüdükleri ve merak ettikleri bir parkurdur. Günden güne ziyaretçisi artan yerli ve yabancı turistlerin yürüyüş parkurları arasındadır.  Antalya ile Fethiye arasında uzanan toplamda 500 km mesafeye sahip olan Likya Yolu, Patika, Stabilize, Orman ve Asfalt yol bölümlerinden oluşmaktadır. Üzerinde pek çok Dağ, Deniz, Koy, Fener ve ada manzaraları bulunmaktadır. İrili ufaklı pek çok yerleşim birimlerinden geçmektedir. Konaklama için hem kamp alanı, hemde otel, pansiyon şeklinde çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Manzaraları yanında çok inceleme ve gözlemleme imkanına sahip olacağınız çeşitli türlerde bitki örtüsüne de ev sahipliği etmektedir. 
Antalya yönünde ki Hisarçandır Köyünden başlayan parkura ulaşmak üzere günde üç sefer(Sabah 07:00, Öğlen 12:00, akşam 17:00) yapmakta olan ve Liman Mahallesinden hareket eden Hisarçandır dolmuşlarına biniyoruz. Yarım saatlik yolculuktan sonra Hisarçandır Köyüne ulaşıyoruz. Parkur hemen anayol kenarında tabelaları bulunan noktadan başlamaktadır. Bazen bu bölümde köylüler sebze meyva tezgahı açmaktadır. Fakat bunun dışında burada ve bu parkur üzerinde(Göynük'e kadar) doğal su kaynakları dışında temin edilebilecek bir şey yoktur. Gerekli ihtiyaçları Antalya'dan temin etmekte fayda vardır. 

Anayolun kenarında ki tabelalarla başlayan parkur köy içerisinden geçerek başlamaktadır.

Yaklaşık olarak ilk 8 km lik bölüm tamamen tırmanarak devam etmektedir. Dolayısıyla çok çabuk yükseldiği için manzara hemen meydana çıkmakta ve kendini göstermektedir. Köyü arkamıza alarak yükseldiğimizde Tunç Dağı ve Feslikan Yaylası manzarasını geride bırakıyoruz. 

Yolumuz orman içerisinde Elmayanı Mevkiine kadar stabilize köy yolu şeklinde devam ediyor. 

Karşımıza çıkan ilk tabela Üçsöğüt Yaylası yol ayrımı tabelası oluyor. Ancak bu tabelanın yeri yanlıştır. Üçsöğüt Yaylası yol ayrımı bir sonraki sola sapan yoldur. Bu yol bir kaç km orman içerisinde devam ederek son bulmaktadır ve hiç bir yere çıkmamaktadır.

Yol boyunca bir kaç noktada doğal su kaynakları bulunmaktadır. GPS dosyasında yerleri işaretlenmiştir. 


Çeşitli türlerde ve özelliklerde ağaç yapılarını incelemek mümkündür.


Sürekli değişen yol manzaraları ile karşılaşmak mümkündür. 



Sola Üçsöğüt Yaylasına yol bu noktadan ayrılmaktadır.



Bir kaç kilometrelik sürekli tırmanıştan sonra Palaz Yaylası mevkiine ulaşılmaktadır. Küçük düz bir alana sahip olup burada su kaynağı bulunmaktadır. Palaz Yaylasını geçer geçmez sağa bir yol ayrıldığı görülür. Bu yol Ant-002 Bisitlet rotamızda yaptığımız parkur takip edilerek Üçoluk Köyüne ulaşmaktadır. 


Çeşitli yapıdaki ağaçların heyelanlardan sonra bile hayata tutunma çabalarına şahit olmak mümkündür...

Parkurun tamamında Kırmızı-Beyaz renklerle boyanmış işaretlemeler mevcuttur. Elinizde GPS kayıtları yoksa bu işaretleri takip ederek parkuru tamamlayabilirsiniz. Ancak işaretlemelerin bir çoğu eski olduğu için silinmiş, kaybolmuş ve görülemez durumda olanları da çoktur. O yüzden izleri takip ederken dikkatli davranmanız da fayda var. Yol patikaya döndüğünde bazı noktalarda yol ayrılarak devam edebilmektedir. bu noktalarda yanlış yöne gitmek zaman kaybına neden olabileceği gibi koybolma risklerine de sebep olabilir. 



Elmayanı mevkiine gelindiğinde yol iki ayrılmaktadır. Sağa devam edildiğinde bu noktadan görebildiğimiz Sarıçınar Dağı zirvesine ulaşılmaktadır. Likya Yolu için sola devam ederek ilerliyoruz. 50 metre sonra karşımıza çıkan çeşmenin çevresinde uygun kamp alanı ve dinlenme yeri mevcuttur. Parkur bundan sonra patikaya dönerek devam etmektedir. Artık 8 km lik tırmanışımız bu noktada sona ererek bundan sonrasında patika yol ile sürekli iniş devam etmektedir. 

Sarıçınar Zirvesi görünmektedir.












Bisiklet Rotaları
Dayısı Geçidi geçildikten sonra olağanüstü güzellikte ki Antalya ve deniz manzarası karşımıza çıkmaktadır. Burada bir kaç noktada bu manzara görülebilmektedir.


Parkurun bundan sonraki kısmı oldukça sertleşmekte ve dik bir eğimle devam etmektedir.  Hem yol üzerinde taşlar gevşek durumda olabilmekte hemde zemin gevşek bir yapıya bürünmektedir. 

Patika yol üzerinde heyelanlar nedeniyle yıkılmış ve yolu kesmiş olan ağaç kütleleri ile sık sık kaşılaşılmaktadır. Ancak bu durum geçişi engellememektedir. 

Bir noktada karşımıza çıkan eski yangın bölgesinde ki ağaç yıkıntıları karşılamaktadır bizleri. Devasa boyutlara ulaşmış ancak yangına karşı koyamamış ağaçların kalıntıları içimizi acıtmaktadır. 


Parkurun bu bölümden sonrasında ise sık sık saldal ağaçları ile karşılaşıyoruz.

Öğle Yemek molasının yaklaştığı anlarda uygun bir mola yeri ararken Hoca Ahmet Mezarının olduğu ve bu isimle bilinen bölgede Yakup ve İhsan abi ile karşılaşıyoruz. Azıklarımı katık ederek tanışıyor ve sohbet ediyoruz. Sıcak ve samimi sohbetleri için tekrar teşekkür ediyor selam gönderiyoruz.

Hoca Ahmet Mezarı
Hoca Ahmet Mezarının bulunduğu mevkiiden sonra yol neredeyse tamamen Göynük Kanyonu'na kadar patika şeklinde zigzag çizerek tekdüze devam etmektedir. 


Bir süre inişten sonra sağ tarafta ki dağların üst kısımları dikkatle incelendiğinde Delikli Dağ'ın adını aldığı delik bariz bir şekilde gözlenebilmektedir. GPS kayıtlarında görülebildiği nokta işaretlenmişti. 




Göynük Kanyonu suyunun seslerinin gelmeye başladığı seviyelerde patika yol çalılarla bastırılmaya başlamakta ve etrafı çevrelenerek bitki tüneli görüntüsü ile devam etmektedir. 
Bazı bölümlerde su geçişleri kayaların üzerinden geçilerek gerçekleştirilmektedir.


Ve 7 saat süren yürüyüşümüz 20 km sonunda Göynük Kanyonuna ulaşılarak parkur tamamlanmaktadır.
Likya Yolunun 2. etabına yine bu noktadan başlayarak Gedelma Köyüne doğru devam edeceğiz. 






Yükseklik Profili

Zorluk Derecesi :Toplamda 20 km. olan, ORTAZOR bir parkurdur.
Maksimum Rakım :1473 m.
Hangi mevsimde yapılır: Yağışlı havalar haricinde her zaman yapılabilir.
Bisiklet Seçimi : Sadece yürüyüş için uygundur.
Yol Yapısı :%40 stabilize orman yolu %60 patika parkurdur. 
Başlangıç Noktası : Hisarçandır Köyü.
Bitiş Noktası :Göynük Kanyonu.
Su Kaynakları : Yol boyunca belirli noktalarda doğal su kaynakları mevcuttur. 
Alış-Veriş Alanları : Antalya ve Göynük dışında herhangi bir imkan yoktur.
Konaklama : Parkur boyunca uygun yerlerde kamp atılabilir.   
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişile gidiniz ve bir yakınınıza gideceğiniz konumu bildiriniz!!!



Google Maps Harita Görüntüsü


GPS ve rota verilerini buradan indirerek daha detaylı inceleyebilirsiniz...

GPS ve rota verilerini üye olmadan DROPBOX üzerinden buradan indirebilirsiniz.

Başka bir rotada görüşmek üzere...

Sevgiyle Pedalla ...