YOLDA OLMAK: ANT - 089 MİLYOS ANTİK KENTİ (KOCAALİLER)

Rotaları aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!

KAÇIŞ

Ağustos ayının ortalarına geldiğimiz şu günlerde, Antalya'da halen yüksek nem ve bunaltıcı sıcaklar devam etmektedir. Deniz seviyesinden en az 500-600 metre yükselmeden bu durumdan kurtulmak ve outdoor faaliyet yapmak neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla yine bir keşif amaçlı bisiklet gezimizi gerçekleştirmek üzere, bu kez Bucak tarafına araçla hareket ediyoruz.

Uğurlu Köyünde uygun bir noktaya aracımızı bırakarak, Gündoğdu Köyü istikametine doğru pedallamaya başlıyoruz. Hava 20 derecelerde, nem oldukça düşük ve nefis bir hava hakimdi. Elma, Erik, İncir, Ceviz ve Üzüm bahçeleri arasında, trafikten ve kalabalıktan uzak, doğa ile içi içe büyüleyici bir ortamda ilerliyorduk. Gündoğdu Köyü meydanında 1-2 zarurui ihtiyaçların karşılanabileceği bakkal mevcut. Su ihtiyacımızı karşılayarak Kuyubaşı Yaylasına doğru hafif tırmanarak devam ediyoruz. Sert olmayan tatlı rampalar mevcuttur. Kuyubaşı Yaylası adını aratmayacak nitelikte, her tarafında köstebek yuvası gibi kuyular bulunmaktadır. Yol kenarında ki çeşmenin suyunun oldukça uzun bir süre önce kuruduğu her halinden belli idi. Kocaaliler Beldesine kadar kesinlikle güvenilir bir su kaynağı bulunmamaktadır. Kuyubaşı Yaylasından sonra orman içerisinde ki uzun bir inişle Kocaaliler Beldesine ulaşıyoruz. Kocaaliler, küçük, şirin, temiz, bakımlı ve sıcakkanlı insanları olan bir beldedir. Meydanında bir kaç market ve çay bahçesi vardır.

MİLYOS (MİLİAS)

Kocaaliler Beldesine 1-2 km uzaklıkta ki Milyos(Milias) Antik Kentine uğramadan gitmek istemiyoruz. Yolda kenarında görevlisini göremediğimiz Güvenlik Kulübesi bulunmaktadır. Buradan Milyos Antik Kenti 2-3 km uzaklıkta ve düzgün bir patika ile ulaşılabilmektedir. Kalıntılar içerisinde ilerlemeye devam edildiğinde, pek çok noktada ki kaçak kazılar ve yapılara verilen zararlar net bir şekilde görülebilmektedir. Yarı sağlam ayakta kalabilmiş Tiyatro, sırtını büyük kaya kütlesine dayamış ve Karacaören Barajına doğru manzaraya yüzünü dönmüş olduğu görülmektedir. Etrafta pek çok tahrip edilmiş yapılar mevcuttur. Öğle sıcaklarının kendini göstermeye başladığı anlarda, Milyos'dan ayrılarak Bucak istikametine doğru devam ediyoruz.
Zaman zaman orman içerisinde, hissettirmeyen tatlı tırmanışlarla Karaseki ve Beşkonak Köylerini geçiyoruz. Yol boyunca ağaçlıklar mevcut olduğu için, sık sık kısa molalar vererek, güneşin etkisinden en az derece de etkilenmeye gayret ediyoruz. Kısa süreli rahatsızlıklar veriyor olsa da, sık sık gölgelerde ki molalar sayesinde gezimizden büyük keyif almayı başarıyoruz.
Bucak ilçesinde verdiğimiz çay molasından sonra Antalya- Burdur kara yolundan devam etmek zorunda kalıyoruz. Gezimizin en sıkıcı tarafı malesef bu 20 km lik bölüm oluyor. Karşıdan esen rüzgara karşı sıralarak direnmek zorunda kalıyoruz. Sürekli yer değiştirerek ilerlemeye çalıştığımız sıkıcı bölümden sonra aracımıza ulaşarak bir faaliyetimizi daha kazasız belasız tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.