YOLDA OLMAK: ANT - 071 PALAMUTLAR MAH. - TAVŞAN GEDİĞİ

Rotaları aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!

Parkur bilgilerini paylaşmadan önce Beydağlarında mevsime göre bisiklet binerken deneyimlediğimiz bir kaç önemli husustan bahsedelim. Beydağlarında arazi parkurları mevsim şartlarına ve yağış durumuna göre farklı rakımlarda çeşitli değişiklikler göstermektedir. İlkbahar ve Sonbahar günlerinde çoğunlukla keyifli sürüş zevkleri sunarken, Kış ve Yaz günlerinde eziyete dönüşen sürüşler sunabilmektedir. Yapılacak rota planlanırken mevsim ve rakım durumu göz önüne alınarak yapılacak planlamalar, alınacak keyfin artmasına yardımcı olacaktır.

İlkbahar: Genellikle bisiklet binmenin en çok keyif verdiği zamanlardır. Günler genellikle güneşli ve hava ılımandır. 1500 metreden sonra ki rakımlarda zaman zaman kar örtüsüne rastlanılmaktadır. Son bir kaç gün içerisinde yağmur yağmamış ise, arazi genellikle kuru ve bisiklet sürüşüne müsaittir. Yağmur sonrası toprakta ki çamur etkisinin kaybolması için en az 2-3 gün geçmesi gerekebilmektedir. Doğal su kaynaklarının neredeyse tamamında su bulmak mümkündür.

Yaz: Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Antalya'da yaz mevsimi genellikle sıcak ve nemlidir. Denizi direk gören güney bölgelerde, 1000 metre yüksekliklere kadar bunaltıcı nem etkisini sürdürmektedir. Denize yakın kuzeyde kalan bölümlerde ise nem etkisini biraz kaybetmiş olsa da, bunaltıcı sıcaklar halen olumsuz etkilemeye devam etmektedir. 1000 metre ve yukarısında ki yüksekliklerde bisiklet binerken, güneşin kavurucu sıcakları ve su kaynaklarının kurumuş olabileceği göz önüne alınarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Yağmur sonrası toprağın yarım gün güneş görmesiyle çamur yapısı kuruyabilmektedir. Dolayısıyla yağışların ertesi gününde parkurlar bisiklet binmek için genellikle müsaittir. Doğada ki doğal su kaynakları, içme, tarım ve hayvancılık gibi ihtiyaçlar için taşıma usulüyle kurutulduğu için özellikle yaz aylarında su ihtiyacı için tedbirli olmakta fayda vardır.

Kış: Bol yağışlı geçen Akdeniz'in kış ayları için parkur seçiminde özellikle hassas ve dikkatli olmakta fayda vardır. Çoğunlukla kış boyunca deniz gören bölgelerde 1300 - 1400 metre rakımlardan sonra kar örtüsü hüküm sürmekte ve daha aşağı kesimlerde ise tamamen yağmur etkisini göstermektedir. İç kesimlerde ise 800-900 metre rakımlara kadar kar örtüsü inebilmektedir. Burada önemli olan ve dikkat edilmesi gereken bölüm tam kesişme noktasıdır. Hem eriyen kar sularıyla hemde yağan yağmurlardan sonra ki çamur yapısının uzun süre etkisini sürdürmesiyle, arazi parkurlarında bisiklet binmek güçleşmektedir. Günlerin kısa olması ve çoğunlukla havaların kapalı seyretmesiyle toprak kuruma fırsatı bulamamakta ve daha uzun sürelerde çamur yapısından kurtulmaktadır. Çoğunlukla 1000 metre rakımın altında ki kesimlerde yağmurlardan sonra arazi yapısının bisiklet binilebilir duruma gelmesi 4-5 günü bulabilmektedir. Mümkün ise özellikle 1300-1600 metre rakım aralıklarında devam eden yatay parkurlardan uzak durulmalıdır. Bu bölümler genellikle eriyen kar sularıyla toprak yapısına göre değişkenlik göstermekle birlikte çoğunlukla çamurlu ve bisiklet binmek için uygun değildir. Genellikle doğada ki doğal su kaynakları yeterli gelmektedir.

Sonbahar: Kesinlikle Akdeniz Bölgesinde bisiklet binmenin en keyifli ve zevkli olduğu zamanlardır. Sıcak yaz günleri etkisini kaybetmiş, bunaltıcı nemler çekilmiştir. Yağışlı havalar dışında genellikle parkurlar müsaittir. Yağmur sonrası toprak parkurların çamur etkisi genellikle ertesi gün kaybolmaktadır. Kuzeyde kalan ve güneş almayan bölgelerde bu süre biraz uzayabilmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz kış tecrübelerinden bir tanesini yaşamak ve Beydağları' nda yeni bir rota yapmak üzere, gün doğarken toplanıyor bisikletlerimizi yüklüyor ve Hisarçandır Köyüne doğru yola koyuluyoruz. Parkurumuz Hisarçandır Köyünden 5 km sonra ki Palamutlar Mahallesinden başlamaktadır. Asfalt yoldan Tavşan Gediği denilen bölgede arazi parkuruna girerek tırmanışa başlıyoruz. Bir süre ilerledikten sonra eriyen kar sularının oluşturduğu irili ufaklı dere yataklarında geçiyor ve yükselmeye devam ediyoruz. 1000 metre rakımdan sonra yavaş yavaş kar örtüsü kendini göstermeye başlıyor. Yol yapısı şiddetli yağışların etkisiyle bozulmaya başladığını görüyoruz. Yolda içerisinde gömülü olan ve heyelanla yola dökülen taşlar kendini göstererek yol yapısı bazı bölümlerde oldukça bozuluyor. 1200 metre rakımlara geldiğimizde artık tamamen kar örtüsü üzerinde ilerlemeye başlıyoruz. Yer yer güneyde kalan ve güneş gören bölgelerde kar yerini çamur yapısına bırakıyor. 1450 metre rakımda ki, güzelim Sedir Ormanları içerisinde, sedirlerin katledilerek çalışmaya başlamış olan taş ocağında çalışan iş makinaları sebebiyle yol tamamen balçık çamur haline geliyor ve tekerler tamamen çamur dolarak dönmez bir hal alıyor. Aynı seviye de devam eden 1-2 km lik alanı zar zor bisikletlerimizi taşıyarak ve itekleyerek geçmeye çalışıyoruz. Kaybedilen zaman ve bitkin düşen bedenlerimizle uygun bir manzarada yemek molası veriyor ve kendimize gelmeye çalışıyoruz. Tekerlerimiz, ön arka aktarıcılarımız ve zincirlerimiz tamamen çamur içinde kalıyor. Yolun bundan sonraki bölümü tamamen iniş olduğu için sorun yaşamadan aracımıza ulaşarak yaklaşık 20 kilometrelik parkuru tamamlıyoruz. Arazi yapısının uygun olduğu güzel bir günde aynı parkurun daha uzun bir versiyonunu yapmak için ilkbaharın ilk günlerini sabırsızlıkla bekliyoruz...