Rotaları aşağıda paylaşılmış olan wikiloc sitesinden telefonunuza yada GPS cihazınıza yükleyerek daha detaylı inceleyebilirsiniz. Telefonunuza yüklemek için buradan yardım alabilirsiniz!!!
OVACIK DAĞI YAYLALARI
Geçen hafta sağanak yağış nedeniyle iptal etmek durumunda kaldığımız yürüyüş faaliyetimizi, havanın müsait olması ile bu hafta gerçekleştiriyoruz. 1000-1500metre rakım aralığında bir rota planlayarak Antalya’dan Serik Etler Köyüne doğru hareket ediyoruz. Daha önce TRE - 019 OVACIK DAĞI gezisinde, Ovacık Dağı zirve yürüyüşü ve eteklerinde kısa bir keşif turu yapılmıştı. Bu rotamızda, bir kısmı Etler tarafında bir kısmı da Yeşilvadi Köyü tarafında bulunan yaylalarda yürümeyi hedefliyoruz. Ekibin performansına göre, rotayı uzatmak yada kısaltmak mümkün olacaktır.
Etler Köyüne kadar tamamen asfalt yol ile devam ediyoruz. Ancak Etler Köyünden sonraki orman yoluna döner dönmez yol bozulmaya başlıyor. Daha önce ki gelişimde daha düzgün olan yol, şiddetli yağışlarla tahribata uğramış, zaman zaman iri taşlar meydana çıkmış, derin yarıklar oluşmuş ve yükseldikçe bazı bölümlerde heyelanlar ve kaya uçmaları oluşmuştu. Bazı bölümlerde arkadaşların araçtan inmesiyle geçişler gerçekleşmiştir. Arazi yolunun neredeyse tamamına yakınında 4x4 çeker sistemi kullanılmak durumunda kalınmıştır. 1100 metre cavarında ki rakımda yer yer karlı zemin oluşmaya başlamıştır. Bir süre daha araçla ilerlemek mümkün oluyor. Ancak Elma Ağacı mevkiine çok yakın bir noktada riske girmeye gerek duymadan aracımızı bırakarak yürüyüş faaliyetimize başlıyoruz.
OVACIK YAYLASI
Saat 08:30 sularında yürüyüşe başlayarak yolu terk ediyor ve batı yönünde ormanlık alana giriyoruz. Yoldan devam etmemekte ki amacımız, Ovacık Yaylasının başlangıcına ulaşarak bu yaylayı boydan boya keşfederek geçmektir. Yürüdüğümüz küçük tepenin sırt hattını diğer yüze geçtiğimizde hem yayla hem de Ovacık Dağı zirvesi kendini göstermeye başlamıştır. Sonbaharın bu günlerinde eriyen kar suları ile tüm dere yataklarında bir miktar su mevcuttu. Zaman zaman dere yatağından ilerlemiş, taşlar üzerinde sekerek su geçişleri yapılmış ve oldukça keyifli anlar yaşanmıştır. Ovacık Yaylası, oldukça geniş ve düz bir alandır. ortasından yağmur ve kar sularının aktığı çok derin olmayan bir dere yatağı devam etmektedir. Yaylanın sonuna doğru sol tarafta ki su birikintisi ve su sesi dikkatimizi çekiyor. İlerlediğimizde ise hiç beklemediğimiz güzel bir manzara ile karşılaşıyoruz. Çok büyük olmayan doğal bir havuz ve küçük bir şelale oluşmuş durumdaydı. Bir kaç fotoğraf ve biraz zaman geçirdikten sonra bu güzelliği geride bırakarak Orta Ovacık Yaylasına doğru yöneliyoruz.
ORTA OVACIK YAYLASI
Orta Ovacık Yaylasına doğru Çınar, Kraçam, Ardıç ve Meşe ağaçları arasında ilerliyoruz. Çevreyi gören boşluk bir alandan Ardıç Gediği mevkiine doğru kendimize gidecek bir güzergah belirliyoruz. Sağ tarafın dere yatağından ilerlediği ve ilerilerde kayalıklarla kesildiğini görüp, sol taraftaki geçitten yıkılmış ve yaşlanmış ağaçlar arasından yukarıya doğru devam ediyoruz. Tariflere göre Ardıç Gediği Yaylası olarak tahmin ettiğimiz geniş alana ulaşıyoruz. Güneye dönerek Ovacık Dağını sağımıza aldığımızda, önümüzde bir geçit görüyoruz. Geçide doğru yada Ovacık dağına doğru devam edilebilecek zirve rotası net olarak görülebilmektedir. Tamamen karla kaplı olan zirve için uygun donanım ve planımız olmadığı için, solumuzda kalan ve Köprülü Kanyon manzarasını göreceğini düşündüğümüz sırt hattına doğru yöneliyoruz.
ARDIÇ GEDİĞİ
Karnımızın zil çalmaya başlaması ile, bir an önce sırt manzarasına ulaşarak yemek molası vermek istiyoruz. İlk olarak Cevat ulaşıyor ve "zirve burasıymış" diyerek naralar atmaya başlıyor. Ancak o kadar yakın olabileceğine kimse inanamıyor ve emin olamıyor. Ta ki manzarayı gördüğümüzde ağzımız açık kalıyor. Akılları baştan alan, bir tarafta Bozburun Dağından başlayarak, Sarp Dağı, Dedegül ve Dumanlı dağlarına kadar uzanan sıra dağlar dururken, önümüzde ise Sedir ağaçları arasından muhteşem bir görsel sunan Köprülü Kanyon Vadisi uzanmaktaydı. Uygun bir noktayı belirleyerek muhteşem manzara eşliğinde azıklarımızı çıkartarak yorgunluk atıyoruz. Manzara öyle güzel ki, uzun uzun inceliyor, geçtiğimiz rotaların kritiğini yapıyor ve yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerini konuşuyoruz.
GEDİK MEVKİİ
Öğle yemeğini müteakip sırt hattından Kuzeye yönelerek dönüş rotasına geçiyoruz. Bir kaç noktadan çok güzel panoramik manzaralar yakaladıktan sonra, sola orman içerisine yönelerek, başka bir geçit noktası olan, terkedilmiş mermer ocağının bulunduğu Gedik Mevkiine ulaşıyoruz. Buradan tekrar sola (güneye) doğru yönelerek aşagıdaki vadiye doğru bir süre alçalıyoruz. Sağ tarafa doğru devam eden keçi yollarının bir tanesini takip ederek, Elma Ağacı Yaylasına devam eden eski orman yoluna ulaşıyoruz. Yolu takip ederek önce Kargalağan Yaylasına, sonra Elma Ağacı Yaylasına ulaşarak yürüyüş ratamızı tamamlıyoruz.
Parkurun neredeyse tamamında, gideceğimiz yöne doğru devam eden keçi yollarını takip etmek mümkün olmuştur. Etrafta yaylaların ve otlak alanların çok olması sebebiyle pek çok keçi yolunda ilerlemek mümkün olabilmektedir. Ancak biliyoruz ki, bu keçi yolları Likya ve St.Paul yolları gibi işaretlenmiş ve bir yerden başlayarak bir yere ulaşan patikalar değildir. Googleearth üzerinden hazırladığımız iz kayıtlarına yakın geçen keçi yollarını takip ediyor, kendi rotamızdan çıkan keçi yollarından ayrılarak gideceğimiz yönde ki başka keçi yollarını takip ediyoruz. Tamamen doğaçlama olarak, keşif ruhuyla, zaman zaman keçi yollarında, zaman zaman ise orman içerisinde yön duygusu ile rotamızda ilerliyoruz.
Parkurun neredeyse tamamında, gideceğimiz yöne doğru devam eden keçi yollarını takip etmek mümkün olmuştur. Etrafta yaylaların ve otlak alanların çok olması sebebiyle pek çok keçi yolunda ilerlemek mümkün olabilmektedir. Ancak biliyoruz ki, bu keçi yolları Likya ve St.Paul yolları gibi işaretlenmiş ve bir yerden başlayarak bir yere ulaşan patikalar değildir. Googleearth üzerinden hazırladığımız iz kayıtlarına yakın geçen keçi yollarını takip ediyor, kendi rotamızdan çıkan keçi yollarından ayrılarak gideceğimiz yönde ki başka keçi yollarını takip ediyoruz. Tamamen doğaçlama olarak, keşif ruhuyla, zaman zaman keçi yollarında, zaman zaman ise orman içerisinde yön duygusu ile rotamızda ilerliyoruz.
Sonbaharın ilk günlerinde yaptığımız bu yürüyüşümüzde bol bol Kardelen türlerine denk gelerek inceleme şansını yakalıyoruz. Rotanın her farklı noktasında farklı çiçek türleri incelenmiştir. Ovacık Yaylasında Çiğdem türlerine denk gelirken, Orta Ovacıktan sonra Kardelenler görülmüştür. Kayalık bölgelerde ise Siklamenleri inceleme fırsatı yakalıyoruz. Bu yazı dizisini hazırlarken, bugüne kadar yaptığımız parkurlarda ki gördüğümüz çiçekler aklıma geliyor. Geriye dönük rotaların arşiv fotoğraflarını incelediğimde 500 e yakın çiçek fotoğrafı olduğunu fark ediyorum. Seçerken gördüğüm kadarıyla 50'ye yakın çiçek türü fotoğraflanmış olabileceğini zannediyorum. Umarım her biri hakkında yeterli bilgiyi elde ederek, hangi rotalarda hangi türlerin görülebileceğine dair bir makale hazırlayabilirim. 500 fotoğrafı incelemek, benzerleri ayırmak ve türleri belirlemek oldukça zaman alacaktır. Eğer bu yazı dizisini okuyarak, çiçek türleri hakkında bilgisi olan ve yardımcı olmak isteyen arkadaşım olursa, daha güzel bir kaynak ortaya çıkartabiliriz.
Nisan Ayı, Antalya için Şakayık Zamanıdır. Şu günlerde topraktan patlayarak büyümeye başlayan bitkisi, bölgeye göre değişkenlik göstererek, nisan ayının başından sonuna kadar çiçek açarak gözlenebilmiştir. Çok hassas ve narin bir çiçek olması sebebiyle bir anda dökülerek tohuma geçmektedir. Mayıs-Haziran gibi tohum dökerek yaz aylarında ise kuruyarak kaybolmaktadır. Bu güne kadar Beydağlarında pek çok kere görme ve inceleme imkanı yakaladığımız Şakayıkları, bu yıl mümkün olursa Kovada Gölü tarafında bulunan Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma alanında gözlemlemeyi ve incelemeyi düşünüyoruz. Yürüyüş olarak düşündüğümüz gezimize katılmak isterseniz omer@bisikletrotalari.com mail adresinden yada telefonla ulaşabilirsiniz.
Nisan Ayı, Antalya için Şakayık Zamanıdır. Şu günlerde topraktan patlayarak büyümeye başlayan bitkisi, bölgeye göre değişkenlik göstererek, nisan ayının başından sonuna kadar çiçek açarak gözlenebilmiştir. Çok hassas ve narin bir çiçek olması sebebiyle bir anda dökülerek tohuma geçmektedir. Mayıs-Haziran gibi tohum dökerek yaz aylarında ise kuruyarak kaybolmaktadır. Bu güne kadar Beydağlarında pek çok kere görme ve inceleme imkanı yakaladığımız Şakayıkları, bu yıl mümkün olursa Kovada Gölü tarafında bulunan Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma alanında gözlemlemeyi ve incelemeyi düşünüyoruz. Yürüyüş olarak düşündüğümüz gezimize katılmak isterseniz omer@bisikletrotalari.com mail adresinden yada telefonla ulaşabilirsiniz.
Zorluk Derecesi :Toplamda 11,2 km. olan, ORTAZOR bir parkurdur.
Maksimum Rakım : 1510m.
Hangi mevsimde yapılır: Yağışlı havalar haricinde her zaman yapılabilir.
Yol Yapısı :Tamamına yakını Patikadır.
Başlangıç Noktası : Etler Köyü Elma Ağacı Mevki(eski mermer ocağı)
Bitiş Noktası :Etler Köyü Elma Ağacı Mevki(eski mermer ocağı)
Su Kaynakları : Gps kayıtlarında belirtilen 1-2 noktada su bulunmaktadır. Ancak mevsim şartlarına göre kurumuş olabilmektedir.
Alış-Veriş Alanları : Alış-veriş imkanı yoktur.
Konaklama : Kamp için uygun yayla alanları mevcuttur.
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişi ile gidilmeli ve bir yakınınıza gideceğiniz konum bildirilmelidir!!!
Hangi mevsimde yapılır: Yağışlı havalar haricinde her zaman yapılabilir.
Yol Yapısı :Tamamına yakını Patikadır.
Başlangıç Noktası : Etler Köyü Elma Ağacı Mevki(eski mermer ocağı)
Bitiş Noktası :Etler Köyü Elma Ağacı Mevki(eski mermer ocağı)
Su Kaynakları : Gps kayıtlarında belirtilen 1-2 noktada su bulunmaktadır. Ancak mevsim şartlarına göre kurumuş olabilmektedir.
Alış-Veriş Alanları : Alış-veriş imkanı yoktur.
Konaklama : Kamp için uygun yayla alanları mevcuttur.
DİKKAT!!! Herhangi bir kaza riskine karşılık kesinlikle en az iki kişi ile gidilmeli ve bir yakınınıza gideceğiniz konum bildirilmelidir!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder